tasmasız köpekler.

Treni saniyelerle kaçırmış ve bir yenisini beklemeye başlamıştık. Son kez birlikte bir şey yaptığımızın ikimiz de farkındaydık ama bunu kendimize bile itiraf etmekten kaçınıyorduk. Belki de bu yüzden ikimizin de dileği zamanın durması ve uzun süre yeniden başlamamasıydı. Tüm dileğimiz buydu. Çünkü kopmuştuk. Çünkü ancak koparak ayrılabilecek kadar bağlıydık birbirimize ve bunu isteyecek kadar da nefret doluyduk. Nefret edebilecek kadar aşık, geriye dönemeyecek kadar korkak ama ayrı yollara gidecek kadar da cesurduk. Ne yaptığını bilmeyen ama yaptığı şeyden bir an bile tereddüt etmeyen insanların hevessiz cesareti vardı üzerimizde. Birbirimize, hayatlarımızı çürütecek kadar parazittik. Defalarca kez daha bunu yapabilirdik üstelik ve hiçbirinde de pişman olmazdık. Ama yapmayacaktık, yapmamamız gerektiğinin farkındaydık. Bize tek gereken birbirimizin yakasından düşmek ve bir daha da karşılaşmamaktı. Başkalarının hayatını karartmalıydık, her seferinde güzel bir şeyler yaşayabilme umuduyla yapmalıydık bunu. Bundan sonra neye ihtiyaç duyduğumuzun biliyorduk, makul şeylerdi bunlar, makul amaçları olan makul insanlardık çünkü. Birkaç hayal, bir miktar karamsarlık ve umutla geriye dönüp baktığımızda görebileceğimiz birkaç çürük hatıra yetecekti bize; bir dal sigara ve bir köpük biranın yanında.

“Gebze yönüne gidecek olan tren dördüncü perondan yirmi iki on beşte kalkacaktır.”

Ayrılığın anonsuydu bu. Tutarlı ve tutarlı olan her şey kadar da soğuk bir sesti. Bize yakışmıyordu böylesi ama seçeneksizdik. Onu kendime doğru çevirip son bir kez öptüğümde, bunu dudaklarını ıslatamayacak kadar isteksizce yaptığımı fark ettim. Saat yirmi iki on beşi gösterirken, çoktan yeni hayatlarımıza, ayrı vagonlarda yol almaya başlamıştık.

Onu bir daha görmedim.

9 yorum:

  1. sen gercekten cok özelsin.Seninle yaşamak isterdim ne tuhaf.

    YanıtlaSil
  2. sen de özel birisin ama ben seninle yaşamak istemezdim. keşke havva'sız bir adem olsaydım. her gece "üçüncü dünya savaşı çıksın.", "uzaylılar dünyayı istila etsin.", "bir salgın çıksın ve kaos başlasın." temalı dualar eden, insanlığa nefret duyan, teoride sadist pratikte sevecen, tutarsız ve yararsız biriyim ben.

    YanıtlaSil
  3. Sen yazdıklarımı okuyunca;bahçeli bi ilkokulun penceresinden dünyaya hayret,hasret ve biraz da bayat bayram şekeri kederiyle bakan aklı cambaz,yanagı al,sesi çilek aromalı bi kız oturuyor beyninde.Bunları sen yazıyorsun,cok özel kalbin ve beynin var evet yanılmıyorum.

    YanıtlaSil
  4. mutlu ediyor beni yorumların. sevgin daim olsun, hayata ve hayatın içindeki her şeye.

    YanıtlaSil
  5. Öyle pekte sevgi dolu biri degilimdir.belki de sadece sen ve yazdıkların,içimde heyecan uyandırıyor ve bu beni oldukça etkiliyor.bilmeni istedim sadece.

    YanıtlaSil
  6. Gebze yönüne giden trenler hep bir bedbaht oluyor, mutlaka bunun bilimsel bir açıklaması olmalı.

    YanıtlaSil
  7. ahah. yorumun beni güldürdü. gittiği yönle değil de, vardığı yerle alakalıdır.

    YanıtlaSil
  8. Ne fark eder ki sonuç olarak eğlenceli değil.

    YanıtlaSil
  9. Ah konuşmamızı böldün :)

    YanıtlaSil