Pardon ben mutlu olmak istemiştim de.

-Pardon, ben mutlu olmak istemiştim de?
-Ne zaman?
-Şimdi.
-Neden daha önce istemişsin gibi konuşuyorsun?
-Biraz çekingen, biraz da telaşlıyım sanırım.
-Mutluluk var tabii ki, istiyor musun?
-Evet istiyorum, alabilir miyim?
-Tabii ki istediğini alabilirsin.
-Ama ben burada mutluluk göremiyorum.
-Nasıl olur? Arkana bak.
-Arkamda hiçbir şey yok efendim.
-O zaman yukarıya bak.
-Yukarıda sadece tavan var efendim.
-Gökyüzünü göremiyor musun?
-Hayır sadece sararmış bir duvar görüyorum, hayallerimi evde bırakmış olmalıyım sanırım.
-Merak etme hayaller kalbindedirler ve oradan çıkınca sadece kırılırlar.
-Peki mutluluk istiyorum, onu bana verir misin?
-Pekala avucunu aç.
-Açtım.
-Al bakalım bu mutluluk, şimdi sıkıca kapa ki kaçmasın.
-Peki efendim.
-Şimdi bak bakalım yukarıya.
-Oww masmavi bir gökyüzü, pırıl pırıl bir güneş. Her şey güzel olacak mı artık?
-Evet istedin ya, artık her şey güzel olacak.
-Diğer avucunu aç ona da umut koyayım ister misin?
-Umut mu? Evet!
-Tamam tüm vücuduna ulaşmıştır, artık avucunu açabilirsin. Şimdi yapmak istediklerini yap, beklenmesi gerekenleri sabırla bekle ve asla kendini üzme, unutma her şey istersen eğer avucunun içinde, sadece zor anında kaybetmemek için sıkıca kapa ve asla bırakma o kadar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder