Sana içim düştü!

İnan yardıma ihtiyacım olmasa gelmezdim sana. Sorumluklarım çok ağır, kalbim bu yükü taşımıyor. Rica etsem, bana biraz yardımcı olabilir misin? dediğimde bana gülmüştü. Kendimi farklı görmüyordum ben, aynı bendim. Savaştığım şeylere karşı aldığım bendim bile aynıydı. Peki ama neden gülmüştü? Bunu ona sormaya karar verdim.
"Neden güldün?
"Güldüm, çünkü hoşuma gitti."
"Ben anlamayıp, dalga geçtiğini sandım."
"Hayır seni anladım. Anladıklarıma gülüyorum zaten. Anlamadığım şeylere üzülürüm ben."
"İçim rahatladı. Peki bana yardım edecek misin?"
"Evet, içeri geç ve uzan."
"Şey yanlış anladını sanırım."
"Hayır sen yanlış anladın. Ben seni yalnız anladım. Yoksa yanılıyor muyum?"
"Hayır haklısın."
İçeri geçtim ve uzandım. Biraz sonra o da yanıma gelip uzandı.
"Hadi, şimdi hayal kuralım ve içini rahatlatalım."
"İçim şimdiden rahatladı bile."
"Yapmak istediğim buydu zaten, yanına uzanıp paylaşmak.İlk hayalin neydi?"
"Buydu, tam olarak, ilk hayalim buydu"
"Unutma kalbin artık tek senin için atmıyor, benim için de atıyor ve bizim görevimiz yakalayıp, yerine güzellikler katarak oraya geri göndermek."
"İyi ki sana içim düştü ve iyi ki gerçek oldu."
Tam olarak istediğim buydu ve parça parça almaktan bıktığım bir zamanda beni bulup, kendini tanıtmıştı.
Ve ben o günden sonra artık hiç yabancılık çekmedim. Bana yabancı gelen insanları da bütün kuvvetimle ittim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder