Ne düşündüğünü biliyorum.
Ama sen, bunu bildiğime inanmıyorsun. Çünkü ben, senin buna inanmanı sağlayacak şeyler söylemiyorum. Söylediklerimi dinliyorsun, ama genellikle duymuyorsun. Duydukların, inandıkların tarafından başkalaşıma uğrayarak evrim geçiriyor. Beni nasıl duyduğunu bilmiyorum. Sözlerimin beynindeki yankısını tercüme edemiyorum...
Sen konuşuyorsun. Dinlemediğimi sanıyorsun, oysa dinliyorum. Sadece duymazdan geliyorum. Sen konuşuyorsun, bir şeyler anlatıyorsun. Anlattığın şeylerin hepsi bana senin beni anlamadığını haykırıyor.
Belki de bu yüzden duyamıyorum seni. Dinliyorum ama duyamıyorum. Dinliyorum, dinlediğimi anlıyorum ama duyarak değil. Başka türlü anlıyorum seni. Sözlerin, seni duymamı engelliyor. Sözlerin, sesine sağır ediyor kulaklarımı...
Biliyorum, yine anlamıyorsun. Sadece okuyorsun ama anlamıyorsun...
Hiçbir zaman da anlamayacaksın. Bildiğim şeylerin en kötüsü de bu zaten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder