Albert O Gece Ölmek İstedi

Bornovalı birinin Şemdinli’yi kendisine yakın bulmasını garipseyebilirsin ama garip değil. Hiç değil. O kasabayı ilk gördüğüm anda bana göz kırptığını söylemiş miydim sana? Kendine has bir havası vardı. Sanki intiharı deneyip de ölemeyen, hayatının geri kalanını bitkisel hayatta geçirecek talihsiz bir çocuk gibiydi. Normal şartlarda bu benzetmemden ötürü kendimi aşağılayabilirdim ama bir kasabaya intiharı yakıştıran koca bir toplumu görünce geçiyor, oraya gitsen bunu görebilirdin. Hah, tabii bu kendimi aldatma mekanizmam da olabilir. Doğrusu insanlar bunu iyi yapıyor. Albert de farklı değildi. Albert… Onunla tanışmamızın üzerinden bir hafta bile geçmemişti ki ilk seyahatimize çıktık. Dağların arasındaki çamurlu yollarda arabamızı sürerken sanki tanrıya sübliminal bir mesaj gönderiyorduk. Acaba anlıyor muydu? Anlayışı kıt bir tanrıya inanmak bipolar insanlar için sıkıntılı bir durum değil. İdare ediyorduk. Daha doğrusu önemsemiyorduk. Sadece sürüyorduk. Gidiyorduk. Heyecanlıydık ilk kaçamağını yapan bir genç kadar, utangaçtık arkadaşlarının yanında altına kaçıran bir küçük kadar ve hissizdik annesine sigara içerken yakalanan küçük Muhammet kadar. Karmaşa doluyduk. Anlayacağın kasabaya her yönden ayak uydurmayı bilmiştik. Ama bütün bunları sana neden anlattığımı bilmiyorum. Hah. Albert. O gece yarım yamalak Türkçesiyle bana ölmek istediğini söylemişti. Netti, kesindi, emindi. “Olabilir.” dedim, “ama ya cennet yoksa?” Gülümsedi. Arabayı durdurup işedikten sonra tekrar yanıma gelip benden bir sigara istedi. Verdim. İçerken Fransızca şarkılar söyleyip sol elini camdan sarkıttı. “Özgürlüğü hissediyorum.” dedi. “Sanki okyanusun seksen metre altına saklanmışım; insanlardan uzağım, sanki onları hiç tanımamış gibiyim. Sanki ölmüşüm. Anlıyor musun beni, bana gereken cennet değil, sadece insanlardan uzak bir yer. Bunu bana verebilir misin Yusuf, sevgili dostum, sevgilim.” Eli torpidoyu işaret ediyordu. Ondan son duyduğum şey, o tabancayı tıpkı bir profesyonel gibi kusursuzca tuttuğumdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder