Duramadım yine. İçimdeki yaratığı kaçmak isteyen ama kaybolmaktan korkan yaramaz bir çocuğa benzetiyorum. Gücü masumiyetinden doğan bir yaratık o. Neler yapabileceğinin farkında olduğunu sanmıyorum; beni kendisine ait görüyor ama ona tutsağım. İyi bir şeytan, kötü bir melek, kafası karışık bir tanrı gibi, bu yüzden de oldukça cezbedici.
Saçıldı. Etrafıma, sözcüklerle. Dün çizgilerdeydi, belki yarın kanımda olacak, kanımla var olacak. Ölümümle canlanacak bir isyankar o, ama azimsiz ve korkak. Anlaşıyoruz biz. İyiyiz böyle. Onunla bir günü daha tamamlamak üzereyim. Ölüme biraz daha yaklaştığımı görüyorum ama hayattan uzaklaşmayışım yüzümü gülümsetiyor. Gülümsemem mutluluktan değil, mutsuz olmamaktan.
Bir şarkı dinliyorum şimdi. Tatlı. İsmini bilmiyorum, öğrenmeyeceğim, öğrenmeyeceğim ki bugün ölümsüz olsun; öğrenmeyeceğim ki yeniden duyduğumda aklıma gelen şey ismi değil, bugünün kendisi olsun.
Seni seviyorum Lethe. İyi ki yoksun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder