spleen.


Hatırlıyorum. Sen vardın. Var mıydın?

İki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir.

Biz. Ki biz, hiçbir zaman tekliklerimizden kurtulamamıştık. Sevebilmiş miydik gerçekten?

Martılar uçuyordu. Uçmaya devam ediyorlardı.

Bir ömre kaç tekrar sığar? Aynı şeyleri kaç kez yaşayıp, kaç seferinin de sonunda aynı şeyleri hissedebilirsin? Hissedebilir misin?

Gökyüzü parçalanıyordu, ve bunu bir tek ben görebiliyordum.

Herkes bir parça alır, götürür. Sonra o parçayı ararsın, bulamazsın. Eksilirsin. Eksik hissedersin. Aramaya devam edersin. Edebilir misin?

Boşver be çocuk. Masumiyetin ziyan olmaz.

Hayatım alışmakla geçti. Bazen birilerinin yokluğuna, bazen bir şeylerin varlığına. Ama hep alışıyordum, alışmaya çalışıyordum. Alışabilir miydim?

Alışkanlık kaderimdi.

Öyle bir yaşamak geçer ki başından, gerçekliğinden şüphe edersin. Unutmak istersin, olmaz. Çünkü kokular vardır, şarkılar vardır. Var mıdır?

Çimenlere uzan. Kendini kurtar buradan!

Ölmeyi dilersin, ölemezsin. Bu yüzden düzenli olarak ölmeyi seçersin. Her gün ölebilir misin?

Ruhum bulimik benim. Seni sürekli kusuyorum.

Bazen. Bazen işte.

Mavileşemez miyiz artık?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder