yargı ve infaz

Her insan dostunu da düşmanını da kendisi yaratır, kendi elleriyle besler, büyütür ve gitmesi gerektiği gün yine kendi hançeriyle öldürür. Devran derler bunun adına; oysa bu senin kendin’ce tasarladığın sevgi-nefret harmanındır. Marifetse senin marifetin, suçsa senin suçundur. Kimse bu mahkemeyi yargılayamaz, yargılamamalı. Şayet yargılayan olursa o artık senin ruhunun efendisi olmuştur. O durumda yaşama daha iyi.

Ruhun sana seçme özgürlüğü vermiş; kendi kafana göre insan ekle, insan çıkar, çarp, böl… Yeter ki sevgi-nefret harmanındaki kıstaslara sahip çık. Onurlu bir yargıç ol. Öldürmen gerekeni de, yaşatman gerekeni de doğru seç. Aksi takdirde acı çeken sen olursun. Çünkü tüm bu gelişigüzel kararlarının sonunda hesap vermen gereken ve genelde beklenmedik anda karşına çıkan, soğuk, ürkütücü ve sert bir ses vardır:

vicdan…

1 yorum:

  1. bir de vicdanı normalin üstünde çalışanlar var... ya da onlar öylesine dolu ki "hata" olgusuyla normalin üstünde dolaştıklarını sanıyorlar. kimler acabaa :)

    YanıtlaSil