duvarlar var.
pencereler
ve parmaklıklar.
duvarlar,
birleşmeye meyyal,
içi dışı bir
tek yüzlü
(uğultuyu duyuyor musunuz?)
sıvasız,
ruhsuz,
taştan
duvarlar.
"umut bile değil
özgürlüğüm.
düşündükçe dolanıyor
zincirlerim.
itaatsizim
ki,
sırtımda kırbaç izleri"
duvarlar
yıkılmaya meyyal.
(sanki biri homurdanıyor)
fakat,
tutsaklık
alışkanlık
yapar.
(hayır, insan sesine benzemiyor)
duvarlara ihtiyacımız var.
"soramıyorum bile:
ben
kimin kölesiyim?"
(...)
(...)
(ya hiç susmazsa?)
güzelmiş,
YanıtlaSilfarklı bir havası var,
kimin kölesi olduğunu bimeden geçirilen hayat...
sonlara doğru artık bir kabulleniş başlamış sanki..