Bugün de yaşamayı hak etmedim. Hayatımı bir adım ileri, sağa, sola veya geriye götüremedim. Savaşın ortasında, siperimde kendimi yok etmeyi istedim, yok edilmeyi bekledim. Baş ucuma pişmanlıktan başka kimse gelmedi.
Vücuduma, annesine sarılır gibi, sarıldı dikenli teller. Çocuklarımdı çektiğim acı, açılan yaralar. Benden geldiler ve benim tarafımdan büyütüldüler. Bu acılar -dindar olmayışımdan ötürü- Tanrı'nın bana verdiği bir ceza olmalı, dedim. Kaderciliğe büründüm, kendime teslim oldum; Martin Luther oldum.
Kendimi vurdum topuklarımdan, bir başkasının kalbini sızlattı. Vuran bendim, vurulan bir başkasıydı aslında. Eğer bağlıysa birbirine bu kalpler, kırılmamalıydı asla. Payıma düşenleri itinayla kırdığımı hatırladım, istisnasız. Damarlarımın taşıdığı sıvıdan iğrendim, bugün savaşı kaybetmeyi istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder