Merhaba, beni tanımıyorsun. Beni geçmişte görmedin, şimdi de görmüyorsun. Beni bilmiyorsun. Bütün bunlar bir serzenişin parçaları değil, şikayetçi değilim durumdan. Bu aşamada olması gereken budur, belki; birbirimize bakmak, bakakalmak en tabii hakkımızdır. Hatta, temel haklar ve hürriyetler arasında yer almalıdır. Sevmek de öyle olmalı; utanmadan, sıkılmadan, birbirimizi yok etmeden sevmek. Farkları gözetip, onların savunucusu olmak gerek; sen ben olabilmelisin, ben de sen. Geçişkenlik şart, glasnost gereklilik.
Mesafeler önemli. Yedide iki olunca hasret kalıyorum ve hasret güzeldir. Kalan beş sıkıntılı; ilkinde "head over heels", ikincide bayağı bir mutluluk, üçüncüde apati, dördüncüde hüzün, beşincide umutsuzluk. İsmine aşina olduğum, ama ismini telaffuz edemediğim adam güzel başlık atmış; ölümcül hastalık umutsuzluk. Bolca umudun varsa elinde, bana umut ver; umut fakirin ekmeğidir.
Merak etme, beni anlamaman normal. İki senedir kitle imha silahı görmedi kafam, parazit yapıyordur içeridekiler. Kısaca anlatmamı istiyorsan, tamam; Tanrı alpha ve omega ise, sen beta ve psi olmalısın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder