Büyük bir balondu. odamın bir köşesinde durmasına dayanamayıp patlattım. Komik bir manzaraydı doğrusu, içinden Holden ve Hank isminde iki küçük
adamın çıktığını görmek. Burunları havada bir halleri vardı ama onları
yadırgamadım, çünkü bir balonun içinde olduğuna inanmalarını onlardan
beklemek aptallık olurdu ve bu balonu şişiren de bendim.
...
"Hipopotam" dedi, "trajikomik bir hayvan." Düşündüm ama kafamda
tasarlayamadım; anlayamamıştım. "Saçmalıyorsun." dedim; yargı belirten
değil, cevap bekleyen bir vurguyla. Sustu ve sustum. Baktı ve bakakaldım. Güldü ve gülüştük. Saat üçü sekiz geçiyordu ve biz birbirimizden geçiyorduk. Geçmek
güzeldi ama sonu vardı. Sonu olmasa bu kadar güzel olmazdı, farkındaydık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder