Soğuk bir ölüm olsun, üşümek istiyorum.

Dinlemek için gece olmasını beklediğin şarkılar vardır ya bazen. Karanlıktan başka bir yerde duymaya katlanamadığın. O şarkı sana yazılmıştı ve sen bunu bilmiyordun.

Merhaba.

Ben adı sanı bilinmeyen o adam.

Bugün öldüğüm günden bir vakit öncesi, doğduğum günden bir vakit sonrası. Gökyüzünde yıldızlar değil, kara bulutlar var; yağmur dökemeyecek kadar yorulmuş ve içten içe ölümü bekleyen bulutlar. Saatin hiç mi hiç önemi yok, o beni, ben onu takip etmeyi çoktan bıraktık. Böyle saatlerde yalnız hissederim. Anlayacağın, yalnızlık bana fabrika ayarı şeklinde geldi. Annemin karnındayken üzerine çıkarak -canice- öldürdüğüm ikiz kardeşimin benden intikamı bu yalnızlık.

İlk cinayetimi anne karnında işlemiş olmam beni soğukkanlı biri yapmalıydı, ama yapmadı. Hala öldürürken heyecanlanıyorum.

Ben. Duyguları öldürürüm. Karanlıkta nasıl öldürdüğümü düşünürüm. Bugüne kadar işlediğim tüm cinayetler gözümün önünden geçer. Gözüm kapalıdır, göremem. Ben duyguları öldürür ve onları zihin mastürbasyonum için kullanırım. Tanrının benim için ölümü meşrulaştırma şekli tam olarak bu.

Temiz ruhlara tecavüz ederek başladığım işleme, hisli kalpleri katlederek devam ederim; yaşlı gözlerin kökünü kurutur, düşleyen beyinlerin zihnini çürütürüm. Bunlar oldukları sırada duygular ölmek için bana yalvarmaya başlarlar.

Ben. Dinlemem.

Öldürdüğüm her duygu karşılığında kazandığım her nefreti ise saklarım. Kimselerin göremeyeceği kadar derine işlediğim küçük odalarda kullanılacakları güne kadar beklerler. Çünkü bilirsin, her nefret bir vakit ortaya çıkar.

İçimdeki manevi ruha bir türlü ulaşamıyorum. Tanrı bazen sözcüklerin arkasına saklanıyor ve onu orada bulmamı istiyor. Nerede olduğunu bildiğim bir şeyi bulmam gerekiyor, bulamıyorum. Bu yüzden tanrıya inanmıyorum.

Aslında benim şanssızlığım bir katil olarak doğmak. Bu hayatın bana yaptığı ilk şakaydı.

Son şakasını yaptığında sen yoktun, hatırlamazsın. İnan, ben de hatırlamıyorum. Lakin arka fondaki müzik hatırlamak ne kelime, her şeyi biliyormuşum gibi hissettiriyor. Ben kendime kahve almaya gidiyorum, belki bir tek sigara. Burada ol, daha söyleyeceğim çok şey var.

Çünkü bilirsin, Sen öldüğünde tanrı, seni unutmuş olacak. Ben mi, belki.

3 yorum:

  1. Neden boyle mı canılık yapma zevkinde bulundun ? Beni yanlış anlama çok merak ediyorum

    YanıtlaSil
  2. bu yazı beni aglattı düsünceler hep tartısılır tabı

    YanıtlaSil
  3. İçimdeki manevi ruha bir türlü ulaşamıyorum. Tanrı bazen sözcüklerin arkasına saklanıyor ve onu orada bulmamı istiyor. Nerede olduğunu bildiğim bir şeyi bulmam gerekiyor, bulamıyorum. Bu yüzden tanrıya inanmıyorum.

    Tanrı sevgisi ayrıntılarda gizlidir.

    YanıtlaSil